7 Ekim 2010 Perşembe

Bilge'den Ajite Masallar

Annem hastaydi. Yuz sinirlerini tibbi tanimini hatirlamadigim asla da hatirlamak istemedigim bir hastalik tutmustu. Yuz felci geciriyordu, gunlerdir teshis koyamadiklari agrilarinin, yuz uyusmalarinin ardindan. Agrisi coktu. Doktor da uyarmisti zaten, ‘bu agri insani delirtir, annenize dikkat edin' demisti.

Gunler suren doktor-is kosusturmasinin ardindan yorgun dusmustum. Erken yattigimdan olacak, sabaha karsi aniden uyanmistim. Iceriden annemin inleme sesleri geliyordu. Salona girdigimde annem bir yandan agliyordu sessiz sessiz, bir yandan sallaniyordu, bir yandan da dua ediyordu durmadan. Kiyamamis, beni uyandirmamisti, ama agridan kivraniyordu. Klasik agri kesiciler seker olmustu onun icin. Evdeki hicbir sey ise yaramiyordu. Doktoru bir ilac vermisti, guclu bir narkotik recetesiz satilmaz demisti ama ondan da kalmamisti evde.

Saat 3 filandi sanirim. En yakin eczane evin bulundugu caddenin sonundaydi, bizim sokagin basinda taksi duragi vardi zaten. Taksiyle bir cirpirda gider, ilaci alir ve ayni taksiyle donuverirdim. Eczaneyi aradim, ilac var dedi cocuk. Pijamamin ustune giydim bir mont, firladim sokaga.

Oturdugumuz mahalle hic tekin degildir bu arada. Bizim evin iki arka sokagi, Ankaralilar bilir, pavyonlariyla meshur Talatpasa Bulvari’dir. Icenler, kusanlar, asik olup ortaligi birbirine katanlar bizim sokaklarda sabahlar anlayacaginiz.

Sokaga ciktigimda in cin top oynuyordu, taksi duragi bombostu. Sokaktan taksi cevirme cabalarim nafileydi. Eczane simdi hem cok yakin hem cok uzakti iste. Eve elim bos donsem annem sabaha kadar nasil dayanirdi ki…Yurumeye kalksam…odum kopuyordu bir sarhosun, pavyon mudaviminin ya da pavyon onu it kopuklarinin basima is acmasindan… 10 dakika kadar bekledim sokakta. Caresizligin ne oldugunu ve insana neler yaptirabilecegini o 10 dakikada anladim ben.

Bir polis arabasi seneler suren o on dakikanin sonunda koseden gorununce, hic dusunmeden durmasi icin el ettim. Icinde iki polis…Arabanin onunde ben, sacim basim daginik, ustumde dizleri potlasmis bir pijama, korkmusum ve gozlerim dolmus…Kalbim agzimdan firlayacak kadar telasliydim…Polislere durumu anlatirken sadece sesim degil, elim ayagim da titriyordu. Uzerimde kimlik yoktu, gecenin korunde eczaneye eni konu narkotik ilac almaya gidiyordum ve ustelik recetem de yoktu. Cizdigim, krizi tutmus uyusturucu bagimlisi profiliydi basbayagi. Kendi elimle de durdurmustum polis arabasini, suphelenip beni iceri alma olasiliklari oldukca yuksekti. Alirlarsa annemin agrisi ne olacakti? Niye kimsem yoktu arayabilecegim ve Allah kahretsindi caresizligi. Bir yandan derdimi anlatirken bir yandan da bunlari dusunuyordum. Kontrolsuzce, gunlerdir ne yasadigimi, annemle yasadiklarimizi polislere anlatiyordum. Bana yardim etsinler diye, bana care olsunlar diye.

Polisler razi oldular beni eczaneye goturmeye, Hacettepe’nin hemen yanindaki bir eczane iste. Gidisim tamamdi, donuse de Allah kerim. Goturdu polisler beni, aldim ilacimi. Artik uyku mahmurlugundan mi yoksa neden bilmiyorum eczacinin kalfasi recete filan sormadi benden.

Donus mu? Polisler beni beklemislerdi, geri getirdiler evimin onune. Arabadan inerken ne kadar cok tesekkur ettigimi simdi bu yaziyi yazarken fark ediyorum. Ya polislere pek guven vermedigimden ya da gercekten benim icin endiselendiklerinden, beklediler ben apartmandan iceri girene kadar.

Anneme ilaci verdikten ve kafami yastiga gomup, aglayip uzun uzun, uyuduktan sonra o geceyi bir daha hic dusunmedim. Ta ki sevdigim herkesten uzakta kalakaldigim Amerika’da yalnizligin iyice icime oturdugu, ayni caresizligi yine hissettigim bu geceye kadar…Ama bu sefer tecrubeliyim biliyorum…Her sey gececek.

3 yorum:

  1. ah kıyamam ben sanaa. ben hep bir alo uzaktayım be canımın içi. yanında olmasam da yanındayım hani:)

    YanıtlaSil
  2. bu gece derken noldun hayirdir?

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil